Ünlü Mimar Gaudi‘nin resmen hayatını adadığı, doğadan ve dinden ilham aldığı motifleri, upuzun kuleleri ile şehrin ortasında gökyüzü uzanan masalsı, olağan üstü yapısı ile, Sagrada Familia.
İlk gördüğünüz zaman insanı hem büyülüyor hem de ürkütüyor. Böyle bir yapı nasıl yapılır? Nasıl düşünülür? Bu kadar detay insanın aklına nasıl gelebilir diye düşünüyorsunuz. Alışılmışın dışında yine Gaudi’nin muhteşem mimarisi ile yapılmaya başlanan olağanüstü bir Bazilika, Sagrada Familia.
Barselona’nın hangi tepesinden baksanız görünebilecek bu yapı zamanında çok fazla tepki görsede, Barselona’nın en çok merak uyandıran, turist çeken yapısı.
1882’de mimar Francisco de Paula del Villar başladığı Bazilikanın yapımına, 1883 yılında Gaudi de dahil oluyor . Bu yapıya başladığında elindeki bütün işleri bırakmış ve o tarihden ölümüne kadar kendini Sagrada Familia’ya adamış. Gaudi ilmek ilmek çok büyük titizlikle ilgilenmiş. Ta ki ölümüne kadar. Malesef Bazilika’nın yapımının 43. yani 1926 yılında bir tramvayın kendisine çarpması sonucu hayatını kaybetmiş Gaudi. Ve o yıldan günümüze kadar 136. yılına giren bu yapının inşaatı hala devam ediyor. Ziyaret ettiğiniz zaman vinçleri göreceksiniz şaşırmayın. Bağışlarla yapımı süren Bazilika’da günde 600 kişi çalışıyor. Sagrada Familia’nın bitimi 2026 yılında biteceği ön görülüyor.
Gaudi’nin ölümünden sonra çok kez Bazilika’nın yapımında aksaklıklar meydana gelmiş. Fon bulunamamış, 2. Dünya savaşı başlamış ve yapının orijinal çizimleri ve planları çok büyük hasar görmüş. Bundan sonra yapının tasarımları tahminler üzerine devam etmiş ve hala da ediyor. Kiliseyi 3 farklı cephe olarak tasarlamış Gaudi. İlk cephenin yapımı ile tamamen ilgilenebilmiş. İsa’nın doğumunu anlatan bu cephe 1894-1930 yıllarında tamamlanmış.
Sagrada Familya’dan içeri girdiğiniz anda o muhteşem mimarinin içine sokuluyorsunuz. Tavanların yüksekliği harika tasarımı, rengarenk camlarla ışık alan pencereleri sizi etkisi altına alıyor.
Kilisenin kulelerinin hepsinin bir anlamı var. En yüksek olanı İsa’yı, bir küçüğü Meryem’i temsil ediyor. Çan kulesinin 12’si havarileri, diğerleri dört İncil’i simgeliyor. Bu kulelerden bir tanesine ayrıca bilet alıp çıkabilirsiniz. Daracık salyangoz gibi merdivenlerinden çıkıp inmesi biraz ürkütücü olsa da göreceğiniz manzaraya kesinlikle değer. Kaç kere bu manzaraya bakabileceksiniz ki hem de bu kadar değerli bir yapıdan. Kuleye çıkmadan gezinizi kesinlikle bitirmeyin derim 🙂
Çok fazla ziyaretçi akımına uğrayanSagrada Familia’ya gittiğiniz zaman upuzun giriş sırasını görüceksiniz. Biz gittiğimizde neredeyse yapıyı tam dönen bir kuyruk vardı ama ona rağmen hızlı ilerledik.
Biletleme için farklı tercihler mümkün. Ben sıra bekleyemem derseniz, Fast Track bileti alabilirsiniz (
Keyfini çıkarın 🙂